Recep İvedik'le Dobra Dobra

Recep İvedik 2'nin çekimleri tamamlandı. Bomba gibi bir dönüş planlayan
Şahan Gökbakar, Recep İvedik macerasına dair herşeyi anlattı...

Recep
İvedik 2'nin çekimlerini tamamlayan Şahan Gökbakar, şubatta gösterime
girecek filmin, ilki gibi rekor kıracağına emin fakat kazancını
açıklamamakta kararlı: Ne kadar kazandığımı ne yapacaksınız? Paramı
milletin gözüne sokmam. Maliye biliyor ya, yeter!..
'Recep
İvedik', 4 milyon 301 bin izleyiciyle Türk Sineması'nda rekor kırdı.
Filmin halktan büyük ilgi görmesi, 'Recep İvedik'in yaratıcısı Şahan
Gökbakar'ın kollarını tekrar sıvamasına yol açtı. Geçtiğimiz günlerde,
12 Şubat'ta vizyona girecek olan 'Recep İvedik 2'nin çekimlerini
tamamlayan Gökbakar, yeni bir rekor beklediğini saklamıyor. Zaten,
yönetmenliğini, ilkinde olduğu gibi Togan Gökbakar'ın yaptığı 'Recep
İvedik 2', henüz gösterime girmeden bir rekor kırdı bile. Filmin
hayranları, 'Recep İvedik 2' için Şahan Gökbakar'a 3 bin 200 adet
senaryo gönderdi!

BEN DE RECEP OLDUM!
Çekimlerin
son gününde setteki karavanında buluştuğumuz Şahan Gökbakar'a;
"Makyajın ne kadar sürüyor, kılları çıkarma evresi acı veriyor mu,
yapışkan yüzünü germiyor mu?" diye sordum. O da, "Çok merak ediyorsan
sana da yapsınlar da gör" dedi. Makyöz Neriman Erös bir anda önlüğü
boğazıma bağlayıp yüzüme önce yapışkanlar sürmeye, daha sonra da
kılları sıvamaya başladı. Son işlem ise kaşların takılmasıydı. Aynada
kendime baktığımda "Iyyy, bu ne biçim adam!" dedim ama set
çalışanlarının keyifli bir gün geçirmelerine de katkım büyük oldu...

* 'Recep İedik'in bu kadar izleneceğini tahmin etmiş miydiniz yoksa bir nevi piyongo mu oldu?
'Recep
İvedik'i çekmeye karar verdiğimde, 1 milyon 500 bin kişi tarafından
izlendiği takdirde mutlu olacağımı düşünmüştüm. Bu rakamı düşünmemin
nedeni; izleyenlerin oldukça güleceğini, salondan mutlu çıkacaklarını
öngörmemdi. Çekimlere başladığımız zaman yapımcımız Faruk Aksoy bana,
"750 bin kişi izlerse üzülmem, 4 milyon yapmamıza da şaşırmam" dedi.
Filmin montajını bitirdikten sonra, bazı sahnelerin internete
düşmesiyle aldığımız tepkilerden dolayı 'Acaba rekor mu geliyor?' diye
düşünmeye başladık. Sonuç olarak hem ilk 3 günden oluşan açılış
rekorunu, hem de toplam izleyici rekorunu kırdık.

'HEYTT BEE' DİYE BAĞIRDIM!
* Rekor kırması sizi nasıl etkiledi, ilk olarak ne yaptınız?
İlk
duyduğumda ofisteydim. Pencereyi açıp 'Heyttt beee' diye bağırdım.
Kendimi oldukça güzel hissettim. Ayrıca, Türk Sineması'nda saygın,
başarılı komedyenler varmış da ben de onların arasına katılmışım gibi
bir duyguya kapıldım. Milli takıma seçilen futbolcularla aynı duyguları
yaşadım. Bundan 20-30 yıl sonra geriye dönüp bakıldığında, Türk
Sineması adına yapılan başarılı işler gündeme geldiği zaman benim de
adımın geçecek olması, tarifi mümkün olmayan bir mutluluk yaşatıyor
bana.

* 'Recep İvedik 2' baştan beri var mıydı, yoksa ilkinin gişesinden sonra mı ortaya çıktı?
Ben
bu hikayeyi düşünürken birbirine bağlı üç film yapmayı planlamıştım.
Aslında ikinci film yurtdışında birincinin devamı olarak çekilecekti.
Sibel, yurtdışına gidecek Recep İvedik de peşinden sürüklenecekti.
Sonra yabancılarla Recep İvedik arasındaki diyaloglar ne kadar komik
olur diye oturup düşündük. Teoride komikti ama pratikte Recep İvedik
ile yabancıların arasındaki diyaloğun beklediğimiz kadar komik
olamayacağına karar verdik. İkincinin konusu, birincisininkinden
bağımsız oldu. Filmi bu senaryoyla çektik. Şunu da söylemeliyim; ikinci
filmi çekeceğimiz duyulduktan sonra bana postayla, Recep İvedik'in yeni
maceralarını konu edinen 3 bin 200 senaryo geldi. Gözlerime inanamadım.
3 bin 200 kişi oturup bir Recep İvedik senaryosu yazmış. Böyle bir etki
bıraktığımız için ne mutlu bize!

KUCAKLARDA SEVİLİYORUM
* 'Recep İvedik'in bazı izleyiciler tarafından aynı hafta içinde 3 kez izlenmiş olmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Gişe rekorları zaten birden fazla izlenmekle kırılıyor. Çünkü Türkiye'de
4-5 milyonluk izleyici kitlesi yok. En fazla 3 milyonluk bir izleyici
kitlesi bulunuyor. Bir film, aynı izleyici tarafından birden fazla
izlenirse rekor kırıyor. 'Recep İvedik'in birden fazla izlenmesi iki
şekilde açıklanabilinir. Birincisi; filmin çok komik, ikincisi ise;
Recep İvedik'in çok samimi bir karakter olması. İzleyiciler 'Recep
İvedik'i içine sığdırdı. Hani derler ya; 'Seni içime sığdırasım
geliyor' diye... 'Recep İvedik' izleyicide işte böyle bir etki
bıraktı... Ben, 'Recep İvedik' ile kucaklara alınıp sevilen bir oyuncu
olduğumu hissettim.

* Filmde
Recep İvedik kadınlar tarafından itici bulunuyor. Ne var ki kadın
izleyicilerden de büyük ilgi gördü. Seksi mi bulunuyor yoksa eğlenceli
mi?
İri bir cüsseye, kaba saba hareketlere sahip son derece
itici bir tip olan Recep İvedik'in kadınların ilgisini çekmesinin
nedeni, duygusal bir yönünün bulunması bence. Öyle bir adamın; bulduğu
bir kediyi sevecek kadar sevecen olmasıyla, sevdiği kadının
evleneceğini duyunca 'Artık sen benim dünya ahret bacımsın' diyecek
kadar delikanlılık göstermesiyle kadınları çektiğini düşünüyorum. Böyle
erkekler kadınları hep kendine çekmiştir. Recep İvedik; kadınların
erkeklerin gücünden, iktidarından, parasından, tipinden önce mert, iyi
bir insan ve delikanlı olmasına önem verdiğini bir kez daha
göstermiştir. Aslında kadınlar Recep'in delikanlılığına aşık oldu.

* Siz ne kadar Recep İvedik'siniz?
Tipim
ve davranışlarım hariç her yerim Recep İvedik. Ve Recep İvedik gibi bir
adama benzemekten dolayı çevrem de çok mutlu. Keşke herkes Recep İvedik
olsa... En azından biraz olsa... Emin olun oldukça keyifli ve barışçıl
bir dünyada yaşardık. Aslında herkesin içinde Recep İvedik var, herkes
dünyaya Recep İvedik'in duygularıyla geliyor. Sonra onları kaybediyor
veya nedense çoğu kişi onu özellikle saklıyor. Hatta öldürmek
isteyenler bile var. Düşünün en güzel yanlarını öldürmek isteyenlerin
girdiği girdabın derinliğini. Haydi bir kampanya başlatalım, herkes
içindeki Recep İvedik'i çıkarsın!

* 'Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine' ile 'Recep İvedik'in arasında birçok ortak nokta var, farkında mısınız?
Çok
ilginç bir durum... 'Muro' ekibinin özel olarak 'Recep İvedik'ten
esinlendiğini düşünmüyorum ama evet, iki film arasındaki ortak noktalar
çok fazla. Otomobilin kırmızı ve Murat 124 olması, iki karakterin de
otomobilden ayakkabılarını atarak inmesi ve sakallı olması ortak
hafızaya hitap ediyor. KILLARI YAPIŞTIRMAK DA ÇIKARMAK DA BİR DERTŞahan
Gökbakar'ın 'Recep İvedik'teki en zor işi makyaj. Bunu ben de
deneyimlediğim için rahatlıkla söyleyebilirim; yapılması bir saatten
fazla sürüyor. Yapışkan yüzü geriyor. Zaman zaman konuşmak zorlaşıyor.
Yapışkanın kokusu da bir başka dert. Kılları çıkartmak daha da bir
dert. Kıl yapıştırılan yerlerin dakikalarca asetonla ovulması
gerekiyor. Filmin çekimlerinde 27 iş gününde sadece makyaja harcanan
süre 35 saati geçmiş. İlkinde de öyle. Varın siz düşünün Şahan
Göbakar'ın çektiklerini... Çekimlerde yaşanan bir başka sorun da ekibin
sürekli gülmesi. Ekip, çoğu zaman gülmekten işini yapmakta zorlanıyor.

ARAYA LAF KARIŞTIRDIM YİNE UNUTTURAMADIM

* Rekor kırmanıza rağmen basitlikle suçlanıp eleştirildiniz. O eleştiriler psikolojinizi ne ölçüde etkiledi?
Böyle
bir durumda ya öfkeyle kalkıp herkese laf atmaya başlayacaksınız ya da
sakinliğinizi koruyup beklemeyi yeğleyeceksiniz. Ben sakinliğimi
korumayı tercih ettim. Çünkü biliyorum ki beğenenlerin sayısı
beğenmeyenlerden fazla. Filme rekor kırdırdılar, daha ne olsun? Çıkıp
sağa sola laf mı atayım? Asıl basitlik o olurdu.

* Eleştirilere hiç mi kızmıyorsunuz?
Faklı
işler yapanı ve bunda başarılı olanı kabul etmeyen, belli kalıplar
içinde yaşayan, o kalıpların dışındaki her fikri ve çalışmayı
başarısızlık olarak kabul eden küçük bir kesim var. Eleştiriler hep o
kesimden geldi. Ben de bilinçli olarak onlara cevap vermedim. Çünkü
dünyanın her yerinde 10 rakamı 1'den büyüktür. İşin ilginç yanı beni
eleştirenler bana oklarını fırlatırken Recep İvedik'leştiler. Recep
İvedik'i eleştirirken Recep İvedik'leşenlerin halleri bana onlara cevap
vermemekle ne kadar doğru yolda olduğumu gösterdi.

MALİYE BİLİYOR
* 'Recep İvedik'in sektöre kazandırdığı para ortada. Siz ne kadar kazandınız?
26 sinema salonu
izleyici olmadığı için kapanacakken 'Recep İvedik' ile kepenk
indirmekten kurtuldu. Ayrıca, yaklaşık 40 milyon YTL hasılat yapan
'Recep İvedik' ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'na 5 milyon YTL
aktarıldı. Yani bakanlığın bir yılda dağıttığı kredinin yarısını biz
verdik. Hesaplamışlar; 'Recep İvedik'in yan ürünlerle birlikte sektöre
kazandırdığı para tamı tamına 300 milyon YTL. Şubatta yine hem
bakanlığın kasasına 5 milyon YTL sokacağız, hem de sektöre bir 300
milyon YTL'lik girdi daha yapacağız.

* Ama "Sizin kazancınız ne kadar oldu?" sorusu yanıtsız kaldı...
Araya
o kadar laf karıştırdım, yine unutturamadım demek ki! Yanında işkence
aletleri getirmeliydin. Çünkü kazancımı hayatta söylemem. Kazancımı
beyan etmek bana yakışmaz. Maliye biliyor ya, yeter!

* Biz de bilsek...
Ne
yapacaksınız? Yatırım önerilerinde mi bulunacaksınız? Her şeyi bilmek
iyi değildir. Başın ağrır sonra. Recep İvedik bile herşeyi bilmiyor.

BENİ REDDEDENLER İÇİN KAÇAN BALIK BALİNA OLDU

* Faruk Aksoy'dan önce 6 yapımcının 'İzlenmez' diye 'Recep İvedik'i çekmediği doğru mu?
Evet,
doğru. 'İş yapmaz' diye beni sepetlediler. Zaten benim televizyon
kariyerim kovulmakla başlamıştı. Sanıyorum kovulmama neden olan
işlerimin bana başarı getirmesi kaderim. 'Recep İvedik'in kaderi de
böyle oldu. 6 yapımcı gezdim, 'Bu film iş yapmaz, bize ufak gelir'
deyip beni kapı dışarı ettiler. Ben de en son Faruk Aksoy'a gittim.
Faruk Aksoy, filmi çekmeyi kabul etti. 6 yapımcı için kaçan balık balina oldu.

* Türk
Sineması'nda komedi filmlerinde espiriler arasında uzun mesafeler olur
genelde, izleyici de hikayeden kopar. Bu sorun için sizin özel bir
çalışmanız var mı?
Benim en fazla kafa yorduğum konu bu.
Komedi filmlerinin oldukça ciddi çalışmalar olmasının nedeni de aslında
budur. Çünkü espriler arasında mesafe olmaması, var olmak zorunda olan
mesafelerin de eğlendirici başka unsurlarla doldurulması için çok ciddi
çalışmak gerekir. Benim zamanımın çoğu espriler arasındaki bağlantıları
kurmakla geçiriyor.

ALÇAK GÖNÜLLÜYÜM PARAMI MİLLETİN GÖZÜNE SOKMAM

* Ne
kadar olduğunu telaffuz etmeseniz de 'Recep İvedik'le büyük paralar
kazandınız. Ne var ki yaşam tarzınız yine eskisi gibi. Paraları ne
yaptınız?
Benim zaten hayattaki tavrım alçakgönüllü olmaktır. Şöhretin büyüsü içinde kaybolmaktan özellikle kaçınırım, özel hayatımın
deşifre olmasından hoşlanmam, içkiyi ve gece gezmelerini sevmem.
Kazandığım paraları hava atacağım diye milletin gözüne sokmam. Benim
yaşantımdaki güzellikler başkalarının hayatlarında olmayabilir.
Olmayana "Bak benim bu kadar param var, her gün paralarımı sayıyorum"
diyerek görgüsüzlük yapmam.

* Hiç mi egonuz yok?
Ben
ne giydiğim kıyafetle, ne bindiğim otomobililerle, ne de oturduğum evle
ilgili konuşulmak isterim. Bana, 'Vay be, ne kadar zengin bir adam'
demesinler, 'Ne kadar iyi bir çocuk' desinler. Bu ülkede yaşlılarımız
maaş kuyruklarında birbirlerinin üzerine basarken hiç kimse spor
arabalarını insanların gözüne sokmamalı. Para kazanmak başarıdır. Ama
kazandığın parayla görgüsüzlük yapmamak fazilettir. Başarı çoğu zaman
görecelidir ama fazilet asla.

(Mehmet Çalışkan / Sabah)