Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.
Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Admin
Admin


Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! 23lb6v9
Erkek
Domuz
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM : Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Yorums10
TaKıMım : Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Tarkiy10
Cinsiyet : Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! I_icon_gender_male
Points Points : 166158
Kayıt tarihi : 09/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Img_left100/100Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Img_left100/100Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Img_left100/100Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Empty_bar_bleue  (100/100)
https://antialem.yetkin-forum.com

Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı ! Empty Mustafa Kemal'in Türk Subaylarına Hitabı !

C.tesi 8 Kas. - 9:05
******'ün 31 Temmuz 1920'de Afyonkarahisar Kolordu Karargahı'nı teftişi sırasında subaylara hitaben yaptığı konuşma:

" ...
Efendiler !
Eski silah arkadaşlarımla böyle yakından ve samimi temasta bulunmaktan büyük zevk-i vicdani hissediyorum.
Sizinle oturup uzun hasbihal etmek isterdim.
Fakat çoksunuz; müsait yerde yoktur.

Bu sebeple hissiyatımı birkaç cümle ile mülahaza etmekle iktifa
edeceğim. Arkadaşlar !.. İngilizler ve yardımcıları milletimizin
istiklalini imhaya karar vermişlerdir. Milletler istiklallerini hiç
kimsenin lutf u atifetine medyun değildir. Hiç kimse kimseye, hiçbir
millet diğer millete hürriyet ve istiklal vermez. Milletlerde tabiaten
ve fıtraten mevcut olan bu hak milletlerce kuvvetle, mücadele ile
mahfuz bulundurulur. Kuvveti olmayan binaenaleyh mücadele edemeyen bir
millet mahkum ve esir vaziyttedir

Böyle bir milletin istikbali gasp olunur.

Dünyada hayat için, insanca yaşamak için istiklal lazımdır. İstiklal
sahibi olmak için haiz-i kuvvet olmak ve bunun mevcudiyetini ispat
etmek icabeder. Kuvvet ordudur. Ordunun memba-ı hayatı ve saadeti,
istiklali takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan imam-ı
vicdanisidir. İngilizler, milletimizi istiklalden mahrum etmek için
tabii olarak evvela onu ordudan mahrum etmek için çarelerine tevessül
ettiler. Mütareke şeraatinin tatbikatı ile silahlarımızı,
cephanelerimizi, bilcümle vesait-i müdafaamızı elimizden almaya
çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve zabitlerimize tecavüz ve taarruza
başladılar.

Askerlik izzetinefsini ifnaya gayret ettiler.

Ordumuzu kamilen lağvederek milleti muhafaza-i istiklali için muhtaç
olduğu nokta-i istinattan mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir taraftan
da müdafaasız, ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de
izzetinefsine her türlü hukuk ve mukaddesatına taarruzla milleti
zillette, inkıyada alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar.



Herhalde ordu, düşmanlarımızın birinci hedefi taarruzu oldu. Orduyu
imha etmek için mutlaka zabitini mahvetmek, zelil etmek lazımdır. Bunu
da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi
boğazlamakta mevani ve müşkilat kalmaz. Bu hakikat karşısında ve içinde
bulunduğumuz vaziyete göre zabitan heyetimize teveccüh eden vazifenin
mahiyeti, ehemniyeti ve kıymeti kendiliğinden meydana çıkar.

Milletimiz hür ve müstakil yaşamak lüzumuna tam bir iman ile kani olmuş
ve buna azm-i kati ile karar vermiştir. Zaman zaman şurada burada
şayan-ı teessür seciyesizliklerin meşhut olması hiçbir vakit
milletimizin kanaat-i umumiyesine, iman-ı hakikiyesine sekte-i iras
etmemiştir ve edemeyecektir.

Binaenaleyh kuvvetin, ordunun vücudu için lazım olduğunu söylediğim
memba –ki milletin iman-ı vicdanisidir.- mevcuttur. Ordu ise arkadaşlar
ancak zabitan heyeti sayesinde vücutpezir olur. Malum bir hakikat-i
askeriye hakikat-i felsefiyedir “ordunun ruhu zabitandır.” O halde
zabitanımız düşmanlarımız tarafından yıkılmak istenilen ordumuzu tamir
ve ihya edecek ve ordu ve milletimizin istiklalini muhafaza edecektir.

Millet istiklalinin mahfuziyetinden ibaret olan gaye-i hayatiyesinin
teminini ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden zabitandan bekler. İşte
zabitanın ali olan vazifesi budur.

Allah göstermesin milletin istiklali ihlal edilirse bunun vebali zabitana ait olacaktır.
Zabitan izah ettiğim ali, mukaddes ve umum nokta-i nazardan uhdelerine
terettüp eden vazife itibariyle, bütün mevcudiyeleriylee ve bütün
dikkat ve ferasetleriyle giriştiğimiz istiklal mücahedesinde birinci
derecede faal ve fedakar olmak mecburiyetindedirler. Hayat-ı şahsiye ve
hususiyetleri itibariyle de zabitler fedakaran sınıflarının en önünde
bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten evvel
onları öldürürler. Onları tezlil ve tahkir ederler. Hayatında bir an
olsa bile zabitlik etmiş, zabitlik izzetinefsini şerefini duymuş, ölümü
istihkar etmiş bir insan hayatta iken düşmanın tasmim ve reva gördüğü
bu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir çaresi vardır:
şerefini masun bulundurmak! Halbuki düşmanlarımızın da kastettiği o
şerefi payimal etmektir.

Binaenaleyh zabit için “ ya istiklal, ya ölüm” vardır.
Fakat arkadaşlar ölmeyeceğiz, istiklalimizi muhafaza ederek yaşayacağız
ve milletimizi daima müstakil” görmekle bahtiyar olacağız.


(Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı ****** Günlüğü,
****** Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 1999, s. 227; İhsan Güneş,
"******'ün Bilinmeyen Bir Konuşması", ****** Araştırma Merkezi
Dergisi, Sayı 5, Ankara 1986, s. 463-465.)
Sayfa başına dön
Similar topics
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz