- Admin
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM :
TaKıMım :
Cinsiyet :
Points : 166183
Kayıt tarihi : 09/09/08
Kişi sayfası
Aktiflik :
(100/100)
Başarı Puanı :
(100/100)
Güçlülük:
(100/100)
Bugunku Ortamin Tek Suçlusu ATATÜRK!!
C.tesi 8 Kas. - 9:06
Biz, asıl suçluyu bir kenara bırakıp suçsuzlarla uraşıyoruz!
Evet, bugünkü ortamın tek suçlusu ******’tür!
Eğer bugün 60 milyon insanımız, Batı Trakya’daki Türkün durumunda değilse, bunun suçlusu odur.
Eğer 1923’te kişi başına ulusal geliri 70 dolar olan bir toplum, şimdi 2700 dolara ulaşmışsa; bunun suçlusu odur.
Eğer 1929-39 yılları arasında, bütün dünyada sanayi üretimi %19 artarken, Türkiye’de %96 artmışsa bunun suçlusu odur.
Eğer Türk işçisi, batıdaki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde 14-16
saat çalıştığı dönemler yaşamamışsa; bir oy hakkı için bile, Fransız
işçisi gibi, 59 yyl kanlı bir savaşım vermek zorunda kalmamışsa bunun
suçlusu odur.
Eğer Türk kadını yasal olarak erkeğine eşitse, “köle” değilse, seçme ve
seçilme hakkını Fransız kadınından bile önce elde etmişse, kadınlar
bugün Türkiye’de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa bunun suçlusu
odur.
Eğer 1923de Darülfünundaki öğrenci sayısı 2100 olan bir Türkiye’de,
bugün yüzbinlerce genç üniversitelerde okuyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer açık havadaki klasik müzik konserlerini onbinlerce genç izliyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer şeyhülislamlar “fetva” verip Kuran’ın türkçe basımını
engelleyemiyorlarsa; ezanlar düşman bayraklarının gölgesinde
okunmuyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer bugün köy enstitülü binlerce köylü çocuğu, kültür ya?amymyza damgalarını vurabiliyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer 1923lerde ortaçağ karanlığında yaşayan bir toplum, bugün 21.
yüzyılın aydınlığına bir ölçüde yaklaşabilmişse bunun suçlusu elbette
ki odur.
******’ün suçları saymakla bitmez. Bir zamanlar kralların , şahların,
cumhurbaşkanlarınyı, başbakanların Ankara’yı ziyaret için kuyruk
olmalarının sorumluluğu da ******’e aittir. Baskı rejimlerinden kaçan
yüzlerce batılı bilim adamının bir zamanlar Kemalist Türkiye’yi
seçmesinin sorumluluğu da...
Faşist Mussolini’nin bile Türkiye’yi “Avrupalı” saymasının günahı da..
Ama suçlunun suçlarının iyi anlaşılabilmesi için suçsuzların suçsuzluklarının da unutulmaması gerekir.
Sokaktaki adamın bile miras hakkına doukunulmazken ******’ün
vasiyetini çiğneyerek Türk Dil ve Tarih kurumlarını devletleştiren ,
******’ün miras gelirlerini, devletin atadığı memurlara dağıtan “be?
general” suçsuzdur!
“Ben ******çüyüm ve laikim” diyerek, din derslerinin zorunlu olması
hükmünü anayasaya koydurtan, Alevinin, Hyristiyanın, Yahudinin Sünni
inancını öğrenmesini zorunlu hale getiren Marmaris’teki emekli adam
suçsuzdur!
Köy Enstitülerini kapatırken, imam-Hatip liseleri açanlar, laik
liselerde eğitim görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artarken,
imam-hatip okullarını bitirenlerin sayısının 14 kat artmasını
sağlayanlar, Menderes’ten Demirel’e, Özal’dan Yılmaz’a tüm “******çü
Laik” başbakanlar suçsuzdur!
Milli eğitim bakanlığını şeriat yanlılarının işgaline terk edenler,
Sağlık ve Tarım bakanlıklarını şeriatçılara peşkeş çekenler, içişleri
bakanlığının yapısını bozup valilerin, kaymakamların, emniyet
müdürlerinin şeriatçı olması için kolları sıvayanların hepsi suçsuzdur!
Asıl suç Harp Okulunu şeriatçılara açmamakta direnen Kemalistlerdedir..
Sokaktaki adama küfreden suçludur, ama ******’e küfreden suçsuzdur!
Hepsi de haklılar!...
Onların ayaklarının altına halıları kim döşedi?
1950’den beri bu ülkeyi yönetenler değil mi?...
Evet, bugünkü ortamın tek suçlusu ******’tür!
Eğer bugün 60 milyon insanımız, Batı Trakya’daki Türkün durumunda değilse, bunun suçlusu odur.
Eğer 1923’te kişi başına ulusal geliri 70 dolar olan bir toplum, şimdi 2700 dolara ulaşmışsa; bunun suçlusu odur.
Eğer 1929-39 yılları arasında, bütün dünyada sanayi üretimi %19 artarken, Türkiye’de %96 artmışsa bunun suçlusu odur.
Eğer Türk işçisi, batıdaki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde 14-16
saat çalıştığı dönemler yaşamamışsa; bir oy hakkı için bile, Fransız
işçisi gibi, 59 yyl kanlı bir savaşım vermek zorunda kalmamışsa bunun
suçlusu odur.
Eğer Türk kadını yasal olarak erkeğine eşitse, “köle” değilse, seçme ve
seçilme hakkını Fransız kadınından bile önce elde etmişse, kadınlar
bugün Türkiye’de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa bunun suçlusu
odur.
Eğer 1923de Darülfünundaki öğrenci sayısı 2100 olan bir Türkiye’de,
bugün yüzbinlerce genç üniversitelerde okuyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer açık havadaki klasik müzik konserlerini onbinlerce genç izliyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer şeyhülislamlar “fetva” verip Kuran’ın türkçe basımını
engelleyemiyorlarsa; ezanlar düşman bayraklarının gölgesinde
okunmuyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer bugün köy enstitülü binlerce köylü çocuğu, kültür ya?amymyza damgalarını vurabiliyorsa bunun suçlusu odur.
Eğer 1923lerde ortaçağ karanlığında yaşayan bir toplum, bugün 21.
yüzyılın aydınlığına bir ölçüde yaklaşabilmişse bunun suçlusu elbette
ki odur.
******’ün suçları saymakla bitmez. Bir zamanlar kralların , şahların,
cumhurbaşkanlarınyı, başbakanların Ankara’yı ziyaret için kuyruk
olmalarının sorumluluğu da ******’e aittir. Baskı rejimlerinden kaçan
yüzlerce batılı bilim adamının bir zamanlar Kemalist Türkiye’yi
seçmesinin sorumluluğu da...
Faşist Mussolini’nin bile Türkiye’yi “Avrupalı” saymasının günahı da..
Ama suçlunun suçlarının iyi anlaşılabilmesi için suçsuzların suçsuzluklarının da unutulmaması gerekir.
Sokaktaki adamın bile miras hakkına doukunulmazken ******’ün
vasiyetini çiğneyerek Türk Dil ve Tarih kurumlarını devletleştiren ,
******’ün miras gelirlerini, devletin atadığı memurlara dağıtan “be?
general” suçsuzdur!
“Ben ******çüyüm ve laikim” diyerek, din derslerinin zorunlu olması
hükmünü anayasaya koydurtan, Alevinin, Hyristiyanın, Yahudinin Sünni
inancını öğrenmesini zorunlu hale getiren Marmaris’teki emekli adam
suçsuzdur!
Köy Enstitülerini kapatırken, imam-Hatip liseleri açanlar, laik
liselerde eğitim görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artarken,
imam-hatip okullarını bitirenlerin sayısının 14 kat artmasını
sağlayanlar, Menderes’ten Demirel’e, Özal’dan Yılmaz’a tüm “******çü
Laik” başbakanlar suçsuzdur!
Milli eğitim bakanlığını şeriat yanlılarının işgaline terk edenler,
Sağlık ve Tarım bakanlıklarını şeriatçılara peşkeş çekenler, içişleri
bakanlığının yapısını bozup valilerin, kaymakamların, emniyet
müdürlerinin şeriatçı olması için kolları sıvayanların hepsi suçsuzdur!
Asıl suç Harp Okulunu şeriatçılara açmamakta direnen Kemalistlerdedir..
Sokaktaki adama küfreden suçludur, ama ******’e küfreden suçsuzdur!
Hepsi de haklılar!...
Onların ayaklarının altına halıları kim döşedi?
1950’den beri bu ülkeyi yönetenler değil mi?...
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz