Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.
Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Admin
Admin


Deniz Siyaseti 23lb6v9
Erkek
Domuz
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM : Deniz Siyaseti Yorums10
TaKıMım : Deniz Siyaseti Tarkiy10
Cinsiyet : Deniz Siyaseti I_icon_gender_male
Points Points : 166158
Kayıt tarihi : 09/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
https://antialem.yetkin-forum.com

Deniz Siyaseti Empty Deniz Siyaseti

Çarş. 12 Kas. - 21:14
Deniz Siyaseti






Kanûnî Sultan Süleyman'ın Cezayir
Beylerbeyisi Barbaros Hayrettin Paşa'şı İstanbul'a çağırması ile Akdeniz
politikasında yeni bir safha başlar. 18 amirali ve kudretli donanması ile Cezayir'den
İstanbul'a gelen (27 Aralık 1533) Barbaros, kaptan-ı derya tayin edildi (16 Nisan
1534).Barbaros Tunus'u fethetti (22 Ağustos 1534) ise de İmparator-Kral Charles-Quint
bizzat gelerek Tunus'u Türklerden aldı (21 Temmuz 1535). Ülkenin kuzey kesimi,
İspanyol nüfuzunda Araplar'da, orta ve güney kesimi ise Osmanlı'da kaldı. Ancak
Barbaros ve amiralleri, İspanya ve bu devlete ait Güney İtalya topraklarını devamlı
şekilde vurmaya ara vermediler. Bu arada Barbaros'un Balear Adaları seferi (Ağustos
1535), İtalya seferi (1537), büyük akisler yaptı.
Venedik'ten Kiklad Adaları'nı aldı.
Akdeniz'de Türk gücünü kıramadığı için hiç olmazsa makul çizgiye itemediği
takdirde partiyi kaybedeceğini anlayan Charles-Quint, o zamana kadar cihan tarihinde
görülmemiş büyüklükte bir armada hazırlayarak Andrea Doria idaresinde Donanma-yı
Hümayun üzerine gönderdi.İki donanma en azından Akdeniz hakimiyetini kazanmak için
Preveze açıklarında karşılaştı (28 Eylül 1538). En azından 120.000 insanın deniz
üzerinde karşı karşıya geldiği bu çok büyük açık deniz vuruşmasında Barbaros
taktik manevralarla birleşik Avrupa donanmasını perişan etti.

Charles-Quint,
intikam almak üzere Andrea Doria idaresindeki armadası ile Cezayir şehrine çıkarma
yaptı. Barbaroszade Hasan Bey, İmparatorun ordusunu mahvetti ve Andrea Doria'nın
armadası, Preveze'deki kadar ağır bir zayiat verdi. Charles-Quint'in hayatı en büyük
fedâkârlıkla kurtarıldı (24 Ekim 1541).Barbaros, 1543 yazında İmparatorun elindeki
Nice kalesini fethetti ve 1543-1544 kışını Toulon'da geçirdi. Charles-Quint,
Avrupa'da başlıca rakibiydi, Fransa'yı ezmekten ümidini kesti. Barbaros şan ve şeref
içinde İstanbul'da öldü (4 Temmuz 1546). Fakat pek kabiliyetli öğrenciler
yetiştirmişti.

Barbaros'un oğlu
Hasan Paşa ve evlatlığı diğer Hasan Paşa ile arkadaşı Salih Paşa, Cezayir
Beylerbeyisi olarak Kuzey Afrika'da mühim faaliyetlerde bulundular. Bu amiraller
kendileri bağlı çok kudretli Cezayir Beylerbeğiliği donanması ile Batı Akdeniz'e
hâkim oldular ve çok defa Atlantik'e çıktılar. Bu arada Çanakkaleli Salih Paşa, Fas
Arap imparatorluğunu geçici olarak Türkiye'ye bağladı (22 Eylül 1551-Haziran 1556).
Böylece Osmanlı hakimiyeti Atlantik'e ulaştı ve Cebelitarık Boğazı'nın güneyine
yerleşti. İspanya'nın Kuzey Afrika'da bir iki üssü kalmıştı. Bunları, çok
büyük fedâkârlıklarla elinde tutuyordu. Bu arada Barbaroszade Hasan Paşa,
Cezayir'deki ikinci beylerbeyiliği sırasında Mostaganem'de İspanyolları çok ağır
bir hezimete uğrattı (5 Eylül 1558).

Barbaros'un en
kabiliyetli ve deha sahibi talebesi Turgut Reis ise, Güney ve Orta Tunus'u fethettikten
ve Andrea Doria'ya Cerbe'de kötü bir oyun oynadıktan sonra Malta'ya çıkartma yaptı
(Temmuz 1551). Sonra Saint-Jean Şövalyelerinin elindeki Trablusgarb'ı fethetti (15
Ağustos 1551). Ponza'da da düşman donanmasını vurduktan sonra (5 Ağustos 1552),
Korsika adasını baştan başa fethetti (17 ağustos 1153).
Admin
Admin


Deniz Siyaseti 23lb6v9
Erkek
Domuz
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM : Deniz Siyaseti Yorums10
TaKıMım : Deniz Siyaseti Tarkiy10
Cinsiyet : Deniz Siyaseti I_icon_gender_male
Points Points : 166158
Kayıt tarihi : 09/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
https://antialem.yetkin-forum.com

Deniz Siyaseti Empty Geri: Deniz Siyaseti

Çarş. 12 Kas. - 21:14
Türk korsan (akıncı) filosu ile Turgut bu işleri
yaparken kapdan-ı derya olan Piyale Paşa da Elbe adasını fethetti. İtalya'ya çıktı
(1555), Balear adalarını vurdu ve Batı Akdeniz'i alt üst etti. Bu deniz baskısından
kurtulmak isteyen İspanya, müttefikleri ile büyük bir donanma hazırlayıp Cerbe
adasına gönderdi. Piyale Paşa, Donanma ile düşman armadasını burada karşıladı.
Türklerin Preveze'den sonra tarihleri boyunca kazandıkları en büyük açık deniz
muharebesi olan zaferi bu sularda elde etti (14 Mayıs 1560).Düşman armadası ve ordusu
mahvoldu, sulara gömüldü veya esir düştü. 1564 yazında Piyale Paşa Fas seferine
çıktı. Trablusgarb beylerbeyisi olan Turgut Paşa da ileri yaşına rağmen devamlı
deniz seferleri yapıyordu.

1565 Malta seferi çok büyük ölçüde bir savaş olmasına rağmen kartal yuvasına
benzeyen ada alınamadı. Turgut Paşa, Malta kuşatmasında şehid oldu (17 Haziran).Hind
Okyanusu'ndaki Türk deniz politikasına da Kanûnî Sultan Süleyman büyük ehemmiyet
verdi. Hind Okyanusu'na bağlı Kızıldeniz, Aden Körfezi, Umman Denizi, Basra Körfezi
ve açık okyanusta Türk filoları XVI. asrın başlarından itibaren görünmeye
başladılar. Selman Reis'in Umman Denizi seferinden (1525) sonra yeğeni olan Mustafa
Bey, Hindistan'da Gucarat'a sefer yaptı ve Aden'i fethetti.

Diğer taraftan
Özdemir Paşa da Sudan ve Habeşistan'da büyük fütühatta bulunarak Kızıldeniz'in
batı sahillerini elde etti ve bu deniz de kapalı Türk gölü haline getirildi. Afla
meydan muharebesi (Ağustos 1542) Habeşistan'ı Türk hakimiyetine soktu. Abdurrahman
Bey, Aden açıklarında Portekiz donanmasını bozdu (Ekim 1544). Sonra Pîrî Reis Hint
sularına geldi (1552). Umman'ı (Maskat) fethetti. Murat reis'in Hint kaptanlığı bunu
takip etti (1552-1553). Büyük bilgin Seydi Ali Reis, Hürmüz (9 Ağustos 1554) ve
Maskat (25 Ağustos) açık deniz muharebelerinde Portekiz donanması ile çekişti ve
Hindistan'a gitti. Asrın sonlarında Ali Bey'in Doğu Afrika seferleri (1584-1589), Türk
hakimiyetini Kenya, Tanganika ve Mozambik'e kadar götürerek Ekvator'un güneyine
atlattı. Özdemir Paşa'nın Habeş Beylerbeyliği'nden (1555-1562) sonra oğlu Osman
Paşa'da Habeşistan ve Yemen'de büyük fütühat yaptı.

Kanûnî'nin oğlu ve
halefi II. Selim zamanında (1666-1574) bu deniz seyahati devam etti. Kurdoğlu Hızır
Hayreddin Reis'in bir filo ile Sumatra'ya yaptığı sefer (1568-1569), Osmanlıların ilk
ve son Endonezya-Malezya seferleri değildir. Fakat en meşhurlarıdır. Bu suretle
Osmanlı hakimiyeti, Hind Okyanusu'ndan sonra büyük Okyanus'a da erişmiştir.
Gene II. Selim zamanında Süveyş kanalını açmak, Akdenizle Kızıldeniz ve Hint
denizlerini birleştirmek düşünüldü. Fakat, tatbike geçilmedi. Kanal kazılma
teşebbüsü de yarıda kaldı. Bu Don-Volga kanalı idi ki, Karadenizle Hazar denizi
birleştirilecekti. Bu suretle İran engeli aşılarak Türkistan'la ilgi kurulacaktı.

Bu arada
Astırhan seferi (1569) yapıldı. Fakat Volga deltası elde tutulamadı. Kıbrıs'ın
fethi (1 Temmuz 1570-1 Ağustos 1571) de daha çok bir deniz harekâtı mahiyetindedir.
Venedik'in elindeki ada, Piyale Paşa'nın kumandasındaki donanma tarafından abluka
edildikten sonra Lala Mustafa Paşa adayı almıştır. Kıbrıs fethi yeni bir Haçlı
armadanın teşekkülüne zemin hazırlamıştır. Bu armada bazı Türk devlet
adamlarının gafleti yüzünden İnebahtı'nda, Donanma-yı Hümayun'u bozmuştur (7 Ekim
1571).
Admin
Admin


Deniz Siyaseti 23lb6v9
Erkek
Domuz
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM : Deniz Siyaseti Yorums10
TaKıMım : Deniz Siyaseti Tarkiy10
Cinsiyet : Deniz Siyaseti I_icon_gender_male
Points Points : 166158
Kayıt tarihi : 09/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
https://antialem.yetkin-forum.com

Deniz Siyaseti Empty Geri: Deniz Siyaseti

Çarş. 12 Kas. - 21:15
Ancak ertesi yaza donanma daha güçlü olarak inşa
edilmek için imparatorluk bütün imkânlarını seferber etmiştir. Bu bozgun toprak
kaybına sebep olmuşsa da Türklerin yenilmez oldukları hakkındaki inanışı
yıkmıştır. Bu devrede Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, Akdeniz'de Türk hakimiyet
ve üstünlüğünü muhafaza etmiştir.Kırım Hanı Taht-Alan Devlet Giray Han'ın
Moskova'yı fethi (24 Mayıs 1571), II. Selim devrinin diğer bir dikkate değer
olayıdır. Tunus şehrinin İspanyollardan alınması, bu padişahın saltanatını
kapayan sonuncu büyük başarıdır. Tunus seferinde (15 Mayıs-30 Kasım 1574),
donanmaya Kılıç Ali Paşa kumanda etmiştir.
Denizaşırı politika, II. Selim'in oğlu
ve halife III. Murad devrinde (1574-1595) de devam etmiştir. Fas imparatorluğunun
Türkiye'nin himayesine girmesi (9 Mart 1576), bu politikanın neticesidir. Kuzey-Batı
Afrika'da büyük ülkeleri içine alan bu münim Arap devletinin XVII. asrın ortalarına
kadar tamamen veya kısmen Osmanlıya tabi olması Vâdi's-Seyl zaferinin (4 Ağustos
1578) eseridir. Bu meydan muharebesinde Ramazan Paşa, büyük Portekiz ordusunu yok
etmiş, Portekiz-İspanyol armadasını da büyük ölçüde hırpalamıştı. Vadi's-Seyl
asrın büyük devletlerinden olan Portekiz'i yıkmıştır.

Türkiye, İspanyol
emperyalizmine karşı İngiltere'yi de savunmuştur. Fransa gibi İngiltere'nin de
İspanya karşısında çökmemesi için büyük çaba harcamıştır. 1575'ten 1592'ye
kadar Polonya (Lehistan) krallığı ve Litvanya büyük-dükalığı da Türkiye'ye tabi
olmuş, Polonya krallarını padişah tayin etmiş, bu suretle Türk nüfuzu Baltık
kıyılarına varmıştır.

1566'da Kanûnî
Sultan Süleyman'ın bıraktığı cihan devleti, bütün haşmet ve şevketine rağmen,
kötülük filizlerinden temizlenmiş değildi. Bu filizler çeyrek asır sonra yeşermeye
başladı. II. Selim devrinde devlet, geniş ölçüde diktatör-vezir Sokullu Mehmed
Paşa'nın elinde kaldı. Vezirliği 14 yıldan fazla sürdü ve öldürülmesiyle sona
erebildi (12 Ekim 1579). III. Murad öldüğü zaman (15/16 Ocak 1595) Almanya ile büyük
bir savaş başlamış ve İmparatorluğun zaafları ortaya çıkmıştı. III. Murad'ın
son günleri cihan devletinin sınırlarının azamiye eriştiği devirdir.

İmparatorluk, himaye
altındaki ülkelerle beraber 20. 000.000 km2 'ye erişmişti (Polonya-Litvanya ile
beraber Avrupa'da 2.848.940, Asya'da 4.815.832, Fasla beraber Afrika'da 12.237.419, toplam
19.902.191 km2 ). Bu topraklardaki nüfus 100 milyondan az değildi. Dünya nüfusunun 540
milyon civarında olduğu o yıllarda her 5.4 insandan birinin, padişahın tebaası
bulunduğu ortaya çıkar. Üstelik daha 4 Türk imparatorluğu bu yıllarda çok güçlü
idiler. İran Safevî Türk İmparatorluğu (taht şehri 1587'den sonra Isfahan, 1.621.000
km2 , 15 milyon nüfus), Timuroğullarının Hindistan Türk İmparatorluğu (taht şehri
Akra, 3.674.000 km2 , 120.000.0000 nüfus), Adilşahların Güney Hindistan Türk
imparatorluğu (taht şehri Bicapur, 453.000 km2 , 22.000.000 nüfus). Büyük devlet
mahiyetinde olmayan başka Türk devletleri de vardı: Güney Hindistan'da Kutbşahlar
(taht şehri Gülkendi, 295.000 km2 , 10 milyon nüfus), Sibir Hanlığı vs.
Admin
Admin


Deniz Siyaseti 23lb6v9
Erkek
Domuz
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM : Deniz Siyaseti Yorums10
TaKıMım : Deniz Siyaseti Tarkiy10
Cinsiyet : Deniz Siyaseti I_icon_gender_male
Points Points : 166158
Kayıt tarihi : 09/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
https://antialem.yetkin-forum.com

Deniz Siyaseti Empty Geri: Deniz Siyaseti

Çarş. 12 Kas. - 21:15
Bu kısa tablo XVI. asrın son yıllarında 540
milyon kadar tahmin edilen dünya nüfusunun 270 milyon kadarının Türk yönetiminde
bulunduğunu gösterir ki, bu da insanlığın tam yarısı demektir. Diğer büyük
devletlerin durumu şöyle idi: Çin İmparatorluğu (taht şehri Pekin, 12.268.000 km2 ,
80 milyon nüfus), İspanya krallığı (taht şehri Madrit, 24.575.000 km2 , 33 milyon
nüfus), Almanya İmparatorluğu (taht şehri Viyana, 659. 000 km2 , 17.5 milyon nüfus),
Fransa krallığı (taht şehri Paris, 1.142.000 km2 , 15 milyon nüfus), İngiltere
krallığı (taht şehri Londra, 347.000 km2 , 5.9 milyon nüfus), Venedik Cumhuriyeti
(55.000 km2 , 3.8 milyon nüfus), Rusya İmparatorluğu (taht şehri Moskova, 5. 000.000
km2 , 7 milyon nüfus). Büyük devletlerden sayılmayan bir kaç ehemmiyetli devlet:
İsveç krallığı (1.058.000 km2 , 2.6 milyon nüfus), Papalık (45.000 km2 , 1.9 milyon
nüfus), Habeşistan krallığı (1.000.000 km2 , 3 milyon nüfus), Japonya imparatorluğu
(374.000 km2 , 14 milyon nüfus), Güney Hindistan'da iki Müslüman devlet, Nizan Şahlar
ve Berid Şahlar, 200.000 km2 , 7 milyon nüfus).
Dünya nüfusu kıtalara göre şöyle
idi: Asya 350 milyon (%63.6), Avrupa 122 milyon (%22.4), Afrika 60 milyon (%10.9), Kuzey
Amerika 9.5 milyon (%1.Cool, Güney Amerika 5 milyon (%0.9), Okyanusya 2 milyon (%0.4) (1600
yılı tahminleri).Osmanlı cihan devletinin zaafı, Almanya ile uzun ve çetin sürecek
bir savaş sırasında ortaya çıkar ve iç bünyedeki çöküntüler kendisini belli
eder. Lüzumsuz yere Almanya'ya harp ilan etmesinden sonra (4 Temmuz 1593) Viyana'nın
yanıbaşındaki Yanıkkale'nin (Györ/Raab) fethi (27 Eylül 1594) ve burasının yeni
bir beylerbeyilik (eyalet) merkezi yapılmasıyla parlak başarılar görülürse de harp,
imparatorluğun daha çok iç bünyesindeki zaaflar, eski büyük ve deha sahibi
kumandanlarının hemen hemen kesilmesi, orduda anarşi ve liyakatsiz kumandanlar gibi
sebeplerle, bir denge ve yıpranma savaşı haline girer. III. Murad'ın yerine geçen
III. Mehmed (1595-1603) zamanına savaş, bu şartlarla intikal eder. Bu padişahın son
yıllarında Anadolu'da Celalî ihtilallerinin başlayıp yayılması, devletin Rumeli ile
beraber iki kanadından olan Anadolu'da durumun karıştığı ve felaket tohumlarının
yeşerdiğini gösterir.

Estergon'un Almanların
eline düşmesi (2 Eylül 1595), Tuna üzerinde bir köprünün tedbirsizlik yüzünden
akıncılar geçerken yıkılması ve akıncıların Tuna'ya dökülüp boğulması (27
Ekim 1595) gibi facialardan sonra işin serdar-ı ekremler vasıtasıyla
yürütülemeyeceği anlaşılır. III. Mehmed, babası ve büyükbabasının hiç sefere
çıkmamasına rağmen sefere çıkmaya karar verir. 1576'da Kanûnî'nin Sigetvar
seferinden beri 30 yıldır ilk seferdir. III. Mehmed, Eğri'yi alarak (12 Ekim 1596)
Almanları Kuzey-Doğu Macaristan'dan atar. Alman imparatorluk ordusu Haçova meydan
muharebesinde (26 Ekim 1596) imha edilir ki, bazı tarihçilere göre Osmanlı
Türklerinin kazandıkları cihan çapında ehemmiyet taşıyan son büyük meydan
muharebesidir.

Aynı çapta bir meydan
muharebesinden (Mohaç) sonra 70 yıl önce Kanûnî bir hamlede bütün Macaristan'ı
fethetmişti. Osmanlı teşebbüs gücü o kadar tavsamıştır ki, Haçova'da düşman
ordusu imha edilmekle kalınır.
Admin
Admin


Deniz Siyaseti 23lb6v9
Erkek
Domuz
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM : Deniz Siyaseti Yorums10
TaKıMım : Deniz Siyaseti Tarkiy10
Cinsiyet : Deniz Siyaseti I_icon_gender_male
Points Points : 166158
Kayıt tarihi : 09/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
https://antialem.yetkin-forum.com

Deniz Siyaseti Empty Geri: Deniz Siyaseti

Çarş. 12 Kas. - 21:15
Avusturya açık ve savunmasız kaldığı halde bu
ülkeye girmek bile düşünülmez. Nitekim Yanıkkale düşer (29 Mart 1598). Ancak
Vezir-i Azam ve Serdar-ı Ekrem Damad İbrahim Paşa, Kanije'yi alarak (22 Ekim 1600),
Güney-Batı Macaristan'dan Almanları atar. Bu kaleyi almak için gelen çok büyük bir
Alman ordusunu Tiryaki Hasan Paşa, mucizevî bir şekilde korkunç bir bozguna uğratır
(18 Kasım 1601). İstolni-Belgrad'ı da geri alan (6 Ağustos 1602) Türkler, Budin
(Budapeşte) açıklarında Alman ordusunu bozduktan sonra (18 Kasım 16027), Vezir-i Azam
ve Serdar-ı Ekrem Sokulluzade Lala Mehmed Paşa, parlak şekilde Estergon'u Almanlardan
geri alır (3 Ekim 1605). Tiryaki Hasan Paşa da Uyvar kalesini teslim alır. Ancak
devlet, 132 yıl süren bu savaştan bıkmıştır. Bu başarılar gölgelenmeden sulh
görüşmelerine girmeyi kabul eder.

Zitvatorok sulhu imzalanır (11 Kasım 1606). Şu bakımdan manalı bir anlaşmadır:
Almanya imparatorunun Türkiye'ye verdiği vergi kesilir, O zamana kadar Türkiye,
Avrupa'da padişahtan başka imparator olmadığı iddiasındadır ve bu iddiasını
Almanya imparatoruna da kabul ettirmiştir; o tarihe kadar Türkler de Almanya
hükümdarının imparator olduğunu kabul eder. Türkiye'nin toprak kaybı yoktur ama bir
iki kale dışında kazancı da yoktur. Halbuki şimdiye kadar Divan-ı Hümayun, devlete
radikal kazanç kazandırmayan hiç bir anlaşmayı kabul etmemiştir. Demek ki Türk
cihan devleti hala cihan devletidir, fakat büyüme gücünü, sıçrama enerjisini
kaybetmiş, durgunluk devresine girmiştir.

Bu anlaşma III. Mehmed'in
oğlu ve halefi I. Ahmed devrinde (1603-1617) imzalandı. Bu devirde Celâlî ihtilalleri
devam eder. Vezir-i azam ve Serdar-ı Ekrem Kuyucu Murad Paşa, 5 yıla yakın
çalışarak ölümüne kadar (5 Ağustos 1611) bu ihtilallerle uğraşır. Fakat
anarşinin kökü derinde ve sebepleri çeşitlidir. Şiddetle davranmasına rağmen ancak
geçici başarılar kazanır. Zira isyan edenler düşmanlar değil, çevrelerine Anadolu
Türkü toplayan eski beylerbeyiler, sancakbeyleri, sipahi subaylarıdır. Akdeniz'de
hakimiyet değilse bile, üstünlük devam ettirilir. Kaptan-ı Derya Damat Halil
Paşa'nın Akdeniz seferi ve Malta'ya asker çıkarması (13 Mayıs-28 Kasım 1614), çok
başarılı olur.

I. Ahmed'in genç yaşında
zamansız ölümü üzerine büyük oğlu Sultan Osman, bu saray entrikası ile bertaraf
edilerek yerine Sultan Ahmed'in kardeşi I. Mustafa (1617-1618) tahta çıkarıldı. Fakat
deli olduğu anlaşıldığı için 3 ay sonra tahttan indirildi. II. Osman (1618-1622)
padişah oldu. Onun devrinde Polonya ile münasebetler bozuldu. Yaş ve Turla meydan
muharebelerinde (20 Eylül ve 7 Ekim 1620) Leh orduları bozuldu. II. Osman, bizzat sefere
çıktı. Hotin önlerine kadar geldi (3 Eylül 1621). Hotin Anlaşması (6 Ekim 1621),
Polonya krallığını yeniden Türkiye himayesine sokacak maddeler ihtiva etmesine
rağmen Türk devletinin iç meseleri yüzünden istifade edilemedi.
Admin
Admin


Deniz Siyaseti 23lb6v9
Erkek
Domuz
Mesaj Sayısı : 4079
Yaş : 101
Nerden : Dunyadan
İş/Hobiler : Antialem
Ruh HaliM : Deniz Siyaseti Yorums10
TaKıMım : Deniz Siyaseti Tarkiy10
Cinsiyet : Deniz Siyaseti I_icon_gender_male
Points Points : 166158
Kayıt tarihi : 09/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Deniz Siyaseti Img_left100/100Deniz Siyaseti Empty_bar_bleue  (100/100)
https://antialem.yetkin-forum.com

Deniz Siyaseti Empty Geri: Deniz Siyaseti

Çarş. 12 Kas. - 21:15
Ordunun, bilhassa kapıkulu ocaklarının ve
umumiyetle devlet düzeninin bozulduğu kanaatinde olan II. Osman, o çağ toplumunun asla
kaldıramayacağı derecde radikal reformlara karar verdi. Dehasına rağmen gençliği ve
tecrübesizliği yüzünden, bunları tatbik edemedi. Öldürüldü (20 Mayıs 1622 akşamı)
ve bu yüzden İmparatorluk karıştı. Kutsal sayılan padişahın öldürülmesi bir çeşit
Kerbela faciası olarak Türk tarihine geçti. Teessürü asırlarca devam etti. Sultan
Osman'ın intikamını almak için ordunun bir kısmı ve çeşitli bölgelerde halk
ayaklandı. Çok kan döküldü. Neticede yalnız anaşi büyüdü, genişledi ve artık
adi asayişsizlik halini aldı. Tekrar I. Mustafa tahta geçirildi (1622-1623). Fakat
tahttan indirildi. II. Osman'ın kardeşi ve veliahdi çocuk IV. Murad padişah oldu
(1623-1640).

I. Mustafa'ya nasıl annesi niyâbet etmişse,
çocuk IV. Murad'a da annesi Kösem Mehpeyker Valide Sultan, saltanat naibesi oldu. Anarşi
ve yolsuzluklar arttıkça arttı. İhtilaller birbirini takip etti. Bu iklimde yetişen
IV. Murad, 8 Haziran 1632'de sert bir darbe ile iktidarı şahsen eline aldı. Zulme kaçtığı
rahatça iddia edilebilecek, Osmanlı tarihinde ne kendisinden önce, ne de kendisinden
sonra asla görülmemiş bir sertlikle devleti idare etti ve şahsından başka hiç bir
otoriteye müsamaha etmedi. Çok geniş ölçüde huzuru, âsâyişi sağladı, anarşiyi
ezdi ise de sonraki olaylar bu işin padişahın şahsıyla kaim olduğunu gösterdi.
Bununla beraber bazı tarihçiler IV. Murad'ın devletin ömrünü yarım asır uzattığını
söylerler. Kanûnî ile II. Mahmud arasında gelen padişahların en büyüğü, XVII. asır
Türk tarihinin çok seçkin bir simasıdır. Dahi olarak doğmuş, hadiselerle olgunlaşmış,
fakat gene içinde yaşadığı ortam ve gördükleri, kendisini zulme itmiştir. Büyük
bestekârdı. Asker doğmuş, en büyük orduları sevk u idare edebilecek kabiliyetlerle
mücehhez bir şahsiyetti. 27.5 yaşında ölümü, devleti çok sarstı.

IV. Murad devrinde İran
savaşları hiç bir zaman görülmemiş ve görülmeyecek boyutlar kazandı. Savaş, Bağdad'ın,
bir süprizle Safevîlerin eline düşmesiyle başladı (11/12 Ocak 1624 gecesi). Hafız
Ahmed Paşa Bağdat'ı geri alamayınca (1625-1626) vezir-i azam olan Hüsrev Paşa, İran'ı
altüst etti. Hamedan'ı (9 Haziran 1630) ve Batı İran'da çok yerleri fethetti, fakat
Bağdat'ı geri alamadı.

IV. Murad, Revan
Seferi denen ilk seferine çıktı (28 Mart-27 Aralık 1635). Kuzey'de İran'ı ezdikten
sonra çok büyük hazırlıklarla Bağdat Seferi denen ikinci sefere girişti. 15 Kasımda
Bağdad'a geldi ve çok kanlı muharebelerden sonra şehri aldı (24 Aralık 1638). Bağdat
Fatihi ünvanını hak etti. Kasr-ı Şirin anlaşması (17 Mayıs 1639), 15 yıldan fazla
devam eden bu büyük, kanlı ve neticeleri şüpheli savaşa son verdi. Bu anlaşma, bu günkü
Türkiye-İran ve Türkiye-Irak sınırlarını -Irak'ı Osmanlı devletinde bırakmak üzere-
çiziyor ve Kafkasya'yı Osmanlı ve Safevî imparatorlukları arasında paylaştırıyordu.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz