Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.
Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
avatar
Efekentli
S.Moderatör
S.Moderatör
Erkek
Keçi
Mesaj Sayısı : 902
Yaş : 105
Nerden : Dunya
Ruh HaliM : BOZKURT DESTANI Tehlik10
TaKıMım : BOZKURT DESTANI Galata10
Points Points : 143507
Kayıt tarihi : 10/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
BOZKURT DESTANI Img_left100/100BOZKURT DESTANI Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
BOZKURT DESTANI Img_left100/100BOZKURT DESTANI Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
BOZKURT DESTANI Img_left100/100BOZKURT DESTANI Empty_bar_bleue  (100/100)

BOZKURT DESTANI Empty BOZKURT DESTANI

C.tesi 29 Kas. - 22:17
BOZKURT DESTANI

Bilinen
en önemli iki Göktürk Destanından birisidir. Bir bakıma, Miladi altıncı
yüzyıldan sekizinci yüzyıl ortalarına kadar, Büyük Türkiye
İmparatorluğunun mühim bir halkasını teşkil edip hanedanı elinden
tutmuş olan Göktürklerin soy olarak kütüğü ve var olma hikayesidir.

Ayrıca,
Türk ırkının yeni bir dal halinde dirilişi de diyebileceğimiz Bozkurt
Destanı, Bilge Kağan' ın Orhun Abidelerindeki meşhur hitabesinin ilk
cümlesi olan: "Ben Tanrıya benzer, Tanrıdan olmuş Türk Bilge Kağan,
Tanrı irade ettiği için, kağanlık tahtına oturdum" cümlesi ile birlikte
mütelea edilecek olursa soyun ve ırkın nasıl bir şekilde
ilahileştirilmek istenildiğini de anlatmaktadırlar. Destan Çin
kaynaklarında kayıtlıdır. Muhtelif rivayetler halinde ise de, ana
hatları aynı fakat isimler üzerinde, anlatıştan doğma veya Çinlilerce
yazılırken isimlerin Çince telaffuzlarından meydana gelme değişikler
dalayısiyle ayrı görünen belli üç söylenti şeklinde tesbit edilmiştir.

Birinci Rivayet:

Hun
Ülkesinin kuzeyinde So adlı verilen bir ülke vardı. Burada, soy
bakımından Hunlarla aynı soydan olan Göktürkler otururdu. Bir gün
Göktürkler So Ülkesinden ayrıldılar. Bu sırada başlarında Kağan Pu adlı
bir yiğit vardı. Kağan Pu' nun on altı kardeşi bulunuyordu. On altı
kardeşi bulunuyordu. On altı kardeşten birinin annesi de bir kurttu.

Annesi
Göktürklerce en mukaddes yaratıklardan biri olarak bilinen ve böyle
kabul edilen bir kurt olduğu için delikanlı, rüzgarlara ve yağmura söz
geçirir ve bu iki kuvveti buyruğu altında tutardı. Bununla beraber, So
Ülkesindeki yurdlarından ayrılan Göktürkler düşmanlarının baskınına
uğradılar. Bu baskında düşmanlar bütün Göktürkler' i yok ettikleri gibi
on altı kardeşten de sadece birisi kurtulabildi. Kurtulan delikanlı ise
annesi kurt olan delikanlı idi.

Bu
delikanlının da, birisi yaz tanrısının diğeri de kış tanrısının kızı
olan iki karısı vardı. Baskından sonra her ikisinden ikişer oğlu oldu.
Zamanla kalabalıklaşıp çoğalan halk, çocuklardan en büyüğünü
kendilerine hakan seçtiler ki o zamanki adı Göktürk dilinde değildi;
hakan seçilir seçilmez Göktürkçe olmayan bu adını bıraktı ve TÜRK adını
taşıyan biri hakanlık tahtına geçince boy' un adı da Aşine oldu.

İkinci Rivayet:

Hunların
bir boyu olan ve adına Aşine denilen Türk boyu Hazar Denizinin batı
taraflarında yerleşmişti. Türklerin ilk atası olarak biliniyordu. Rahat
ve huzur içinde otururlarken bir gün ansızın düşmanlarının baskınına
uğradılar. Baskının sonunda kimse sağ kalmadı.

Her
nasılsa küçücük bir çocuk bu baskından sağ kalmış bir köşeye
sığınmıştı. Düşmanlar onu sağ kalmış bir köşeye sığınmıştı. Düşmanlar
onu da gördüler. Fakat cılız ve küçük bir çocuk olduğu için kimse ondan
korkmadı ve ona aldırmadı. Hatta içlerinden acıyanlar bile çıktı. Ama
düşman yine de her ihtimali düşünüp, çocuğu öldürmektense kolunu
bacağını kesip orada öylece bırakmağı uygun gördü ve düşündükleri gibi
yaptılar.

Kolunu bacağını kesip, yarı
ölü hale getirdikleri çocuğu alıp bataklıkta bir sazlığa attılar ve
bırakıp gittiler. O sırada nereden çıktığı bilinmeyen bir dişi Bozkurt
peyda oldu ve gelip çocuğu emzirdi. Yaralarını yalayıp iyi etti ve o
günden sonra da, avlanıp getirdiği yiyeceklerle çocuğu besleyip
büyüttü, gücünü kuvvetini arttırdı.

Zamanla Bozkurd' un beslediği çocuk gürbüzleşti.

Günlerden
sonra bir gün, baskın yapıp Aşine soyunu yok eden düşman başbuğu,
kolunu bacağını keserek sazlığa attıkları çocuğun yaşadığını öğrendi.
Adamlar gönderip durumu öğrenmek, sağ kaldı ise öldürtmek istedi.

Düşman
başbuğunun gönderdiği asker geldiğinde, kolu bacağı kesik gencin
yanında bir dişi Bozkurt gördü. Dişi Bozkurt tehlikeyi hissetmiş olduğu
için, dişleriyle genci yakaladığı gibi denizin öte yanına geçirdi ve
orada da durmayıp Altay Dağlarına doğru götürdü. Orada, her tarafı
yüksek dağlarla çevrili bir yaylada bir mağaraya yerleştirdi ve onunla
evlendi; gençten gebe kaldı, on oğlan doğurdu.

Mağaranın
bulunduğu yayla yeşillikti; serin gür suları, meyve ağaçları, av
hayvanları vardı, Oğlanlar orada büyüdüler, orada evlendiler. Her
birinden bir boy türedi. Bunlardan birinin adı da Aşine boyu idi. Aşine
kardeşlerinin içinde en akıllı, en gözü pek ve en yiğit olanı idi. Bu
yüzden Türk Hakanı o oldu. Soyunu unutmadı. Çadırının önüne her zaman,
tepesinde bir kurd başı bulunan bir tuğ dikti.

Aradan
çok yıllar geçti. Aşine boyuna Asençe adlı bir başka yiğit hakan oldu.
Bunun zamanında ise Aşine boyu, bulundukları yerden çıkıp daha güzel
yurdlara yerleştiler.

Üçüncü Rivayet

Bu
rivayet daha ziyade bir not halindedir. Çin devlet adamlarından
Çjan-Ken' in, Miladdan önce 119 yılında, Çine göre batı ülkelerinde
yaptığı gezi sonunda gördüklerini ve duyduklarını yazıp tesbit ettiği
ve o zamanki Çin İmparatoruna sunduğu notları arasında kayıtlıdır.
Notu, Abdülkadir İnan' ın, Türk Dili araştırmaları Yıllığı (1954) ndaki
Türk Destanlarına Genel bir bakış adlı makalesinden aynen alıyoruz:

"Hun
ülkesinde bulunğum zaman duydum ki Usun Hanı, Gummo ünvanını taşıyor.
Gunma' nun babası, Hunların batısındaki bir ülkeye sahipti. Gunmo' nun
babası bir savaşta Hunlar tarafından öldürüldü. yeni doğmuş olan Gunmo'
yu kırlara attılar. Kuşlar çocuğu sineklerden koruyor; bir dişi kurt
sütüyle besliyordu. Hun Hakanı buna şaştı. Bu çocuğu saydı. onu kendi
terbiyesine aldı, büyüttü. Babasının ülkesini ona geri verdi."

kaynak: Türk Destanları-M.Necati Sepetçioğlu
sayfa:117,118,119,120
Sayfa başına dön
Similar topics
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz