Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.

Join the forum, it's quick and easy

Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Forumumuzdan yararlanabilmek icin üye olunuz.
Full albüm indir,Bedava Mp3 Yükle,Film,dizi,indir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
avatar
KorsAn
Co Admin
Co Admin
Erkek
Ejderha
Mesaj Sayısı : 626
Yaş : 36
Nerden : BERLIN
Points Points : 142926
Kayıt tarihi : 18/09/08

Kişi sayfası
Aktiflik :
Lozan masasında yürek yakan iddia Img_left100/100Lozan masasında yürek yakan iddia Empty_bar_bleue  (100/100)
Başarı Puanı :
Lozan masasında yürek yakan iddia Img_left100/100Lozan masasında yürek yakan iddia Empty_bar_bleue  (100/100)
Güçlülük:
Lozan masasında yürek yakan iddia Img_left100/100Lozan masasında yürek yakan iddia Empty_bar_bleue  (100/100)

Lozan masasında yürek yakan iddia Empty Lozan masasında yürek yakan iddia

Paz 16 Kas. - 19:46
Lozan masasında yürek yakan iddia
Lozan masasında yürek yakan iddia 670920081111050854767 16 Kasım 2008 18:05
Lozan
masası ile ilgili her Türkün yüreğini yakacak iddialarda bulunan
tarihçi Mustafa Armağan, birkaç günlüğüne masayı ödünç istedi. Bakın
niye?

Lozan masasında yürek yakan iddia Fontpxtxt Lozan masasında yürek yakan iddia Fontpx10 Lozan masasında yürek yakan iddia Fontpx12 Lozan masasında yürek yakan iddia Fontpx14 Lozan masasında yürek yakan iddia Fontpx16



İLİŞKİLİ HABERLER




  • Lozan masasında yürek yakan iddia
  • ******, Lozan masasına göz koydu
  • İnönü'nün yumruğunu vurduğu Lozan masası Türkiye'de








window.google_render_ad();
Zaman gazatesi yazarı Mustafa Armağan'dan Lozan masası ile ilgili çarpıcı bilgiler aktardı.
Lozan'da Çanakkale şehitlerini İngiliz'e teslim etmiştik
İsviçre, Lozan masasını verecek kimse bulamayınca
bize hediye etti. Eh artık anlı şanlı bir müzede sergileriz nasıl olsa.
Üzerindeki mürekkep lekelerini -tabii hâlâ duruyorsa- çocuklarımıza
mikroskopla gösterip bu masada nasıl bir zafer destanı yazıldığını
filan anlatırız gururla. (Kimse sormaz ama bana kalırsa masanın
konulacağı en uygun yer, İsmet İnönü'nün mezarı veya Pembe Köşk'ün bir
salonudur.)

Şimdi lütfen alttaki fotoğrafa dikkatle ve ibretle bakın. Ne görüyorsunuz? Birkaç genç kız, askerlerimizin önüne atılıyor ve çiçek veriyor, değil mi? Güzel.
Lozan masasında yürek yakan iddia 537620081116060955351
Peki nerede çekilmiş bu fotoğraf? Bir şehrin
kurtuluşu olduğu belli de nerenin kurtuluşu olabilir sizce? Ne
İstanbul'un kurtuluşudur, ne de hatta Hatay'ın kurtuluşu. Fotoğraf,
Çanakkale'ye Türk askerinin giriş anını gösteriyor.

Çanakkale'yi, 1915'te geçirmediğimiz İtilaf
kuvvetlerine Mondros'la açmıştık. Ancak 1918'de başlayan 'hukukî
işgal'in Lozan'la bittiğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Çünkü Lozan'ın
129. maddesinde Boğazlar'ın British Empire'a, yani İngiliz
İmparatorluğu'na terk edileceği belirtiliyordu. Bununla da
yetinilmiyor, aynı maddenin 2. fıkrasında bir lütuf olarak bizim
bölgeye müfettiş göndertebileceğimiz belirtiliyordu. Bir de eğer
Çanakkale Boğazı'nı ziyaret edecekler 150 kişiyi aşarsa Türk hükümetine
önceden haber verilecekti.

Sizin anlayacağınız, Çanakkale Boğazı'ndaki 8
kilometre eninde bir şerit 1936 Temmuz'una kadar Lozan gereği İngiliz
işgali altındaydı. Fakat bunu ders kitaplarımız nedense es geçer ve
Montrö birden bir Anka kuşu gibi gelip kuruluverir inkılap tarihi
kitaplarımıza.

Sevgili tarihçiler! Montrö ile elde ettiklerimizi
anlatıyorsunuz. İyi güzel de, demek ki, Lozan'da bazı eksik ve gedikler
vardı, bunları neden gözlerden gizliyorsunuz?

İşte fotoğrafta gördüğünüz, askerlerimizin önüne
atılıp çiçek veren genç kızlar, Lozan'ın ardından tam 18 yıl süren uzun
bir esaretten kurtuluşun sevincini yaşıyorlardı.

Bazıları yazıp çiziyor. Özellikle genç okurlarım
da bunların etkisinde kalıp soruyorlar: Efendim, Lozan'da gizli
maddeler varmış, bazı sözler verilmiş. Bunları açıklar mısınız?


Bu sevgili kardeşlerime soruyorum: Lozan Antlaşması'nı kaç kere
okudunuz? Bugüne kadar baştan sona okuyanına rastlamadım desem yalan
olmaz. Okusalar zaten pek çok gizli sanılan 'söz'ü metinde çatır çatır
yazılı görürlerdi. Okumadığımız bir metinde yazılmayan bilgileri merak
eden tuhaf bir toplumuz vesselam.
İşte Çanakkale şehitliğini gezerken gördüğünüz İngiliz, Anzak vs.
mezarlıkları ile devasa anıtları bu işgal döneminde yaptırılmıştır ve
Montrö'de bize devredilirken de mezarlıkların o ülkelerin kendi
toprakları olduğu açıkça belirtilmiş, buralara dokunamayacağımız
vurgulanmıştı. Şimdi o anıtlara dokunmamız yasak. Değerli dostum Fethi
Murat Doğan'ı da yıllardır uğraştıran, "Türk anıtları neden diğerlerine
oranla küçük yapılmış?" sorusunun cevabı da burada gizli.
Daha da iç yakıcı olan gerçek şu ki, Çanakkale'deki bütün o savaş
alanı, tabii ki Türk şehitlikleri de, 1918-1936 yıllarında İngiliz
askerlerinin insafına terk edilmiş, atalarımızın kemikleri İngiliz
çizmeleri altında ezilmiştir.
Öte yandan İngilizler kendi mezarlıklarını pırıl pırıl döşerken ve
Gelibolu'yu bizim Hayber'deki "Türk mezarı"mız gibi vatanlarının bir
parçası haline getirirlerken, Lozan'da zafer yazan delegelerimiz Türk
şehitliklerinin korunması veya en azından bizim toprağımız olarak
tanınması için bir madde koymayı dahi akıllarına getirmemişlerdir.
Gelin görün ki, İngilizler, Montrö'de Çanakkale'yi boşaltmayı kabul
ederken, 1915'te bu topraklara gömdükleri gençleri bahane ederek
kendilerinden izin almadan müfettiş göndermemizi bile istememişler,
bunu dahi şarta bağlamışlardı.
Böylece son yıllardaki şahlanış olmadan önce Çanakkale'deki Türk
şehitliğinin (daha doğrusu "Osmanlı şehitliği"nin) arz ettiği
perişanlığın gerçek sebebini anlamaya başlıyoruz.
Bence İsviçre Lozan'daki masayı vermekle iyi etmedi. Çünkü böylece
Lozan'ın hesaplaşması yeniden başlayacak. Hazır masa da gelmişken,
oturup konuşalım şu yarım kalmış hesapları diyecek birileri.
İşte 21 Ağustos 1923 günü TBMM kürsüsünde var gücüyle haykıran
Tekirdağ milletvekili Faik Öztrak'ın sesi kulaklarımıza İsrafil'in
surunu üflüyor sanki. Tutanaklardan aktarıyorum:
"Fakat efendiler, İngilizlere bırakılan bu topraklardaki muazzez
şehitlerimizin hatıralarına ne dersiniz? Onların ölülerinin mevcut
olduğu bu yerlerde bizim de yüz binlerce şehidimizin kanları ve
kefenleri mevcuttur. Vatanımızı istilaya gelmiş olanlara karşı bu
imtiyazları vererek bu şehitlerimizin aziz hatırasını nasıl rencide
edebiliriz?"
Tutanaklar, Faik Bey'in sözlerinin Meclis'te "çok doğru" sesleriyle
onaylandığını ve Niğde milletvekili Hazım Bey'in oturduğu yerden şöyle
laf attığını kaydediyor: "Evet... Maksatları başkadır. Bir gün bu
memleketi ölülerle bile istilayı düşüneceklerdir."
"Cumhuriyet'in ilk yıllarında Çanakkale şehitleri için herhangi bir
anma töreni düzenlenmeyişinin asıl sebebi nedir?" diye soranlara
gülümseyerek cevap veriyorum. Bu, o topraklarda gözümüzün olduğu
anlamına gelirdi de ondan.
Şimdi Çanakkale zaferini kutlamayı İngilizlerden ve Anzaklardan
öğrendik desem, çoğunuzdan tepki alacağımı biliyorum. Ama tarihin
aynası böylesine acımasızdır.
En iyisi şu Lozan masasını birkaç günlüğüne bana verin de, başında şehitlerimiz adına doya doya ağlayayım.
m.armagan@zaman.com.tr

Sayfa başına dön
Similar topics
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz